Büyük şair Nazım Hikmet‘in ölümünün 61. yıldönümünde, Moskova Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Onursal Başkanı sanatçı Zülfü Livaneli, Moskova’daki Novodeviçi Mezarlığı’nda açıklamalarda bulundu. Livaneli, Türkiye’deki güncel politik durumlara ve Nazım Hikmet’in mirasını değerlendirdi.
Livaneli, “Türkiye çelişkiler ülkesidir. İyi ki şairlere kayyum atamıyorlar, çünkü Nazım’ın kayyumu olmaz,” diyerek Türkiye’de yaşanan politik çalkantılara ve yasakların ironisine dikkat çekti. Şairin, Türk diline ve edebiyatına katkılarını vurgulayan Livaneli, “Nazım bizim dilimizin nefes borudur, bizim deniz fenerimizdir,” ifadelerini kullandı.
Sözcü’den İpek Özbey‘e konuşan Livaneli ayrıca Nazım Hikmet’in eserlerinin zamanla nasıl yasaklı kitaplardan, toplumun ortak mirası haline geldiğine değindi. İlk kez Nazım’ı bestelediği dönemlere ilişkin anılarını paylaşan Livaneli, “1978’de Nazım Türküsü çıktı. Albüm, hemen bir numara oldu, herkes dinlemeye başladı,” dedi ve ekledi, “Nazım’ın kız kardeşi Samiye Yaltırım beni davet etti, geldi boynuma sarıldı. ‘Bu yaptığınız aynı abim’ dedi.”
Livaneli, Nazım Hikmet’in şiirlerinin kendisine nasıl ilham kaynağı olduğunu, “Ben mutluluğun resmini yapamadım Nazım, henüz vakti gelmedi. Ama Zülfü müziğinde ha yakaladı, ha yakalayacak mutluluğu,” diyen Abidin Dino‘nun sözleriyle aktardı.
Nazım Hikmet’in kültürel ve sanatsal mirasının sadece Türkiye için değil, dünya için de önemli olduğunu belirten Livaneli, “Biz hepimiz Nazım’ın kaşkolundan çıktık, o bizim Puşkinimiz,” diyerek şairin evrensel değerine vurgu yaptı. Sanatçı ayrıca, Nazım Hikmet’in şiirlerinin her koşulda yaşamaya devam edeceğine olan inancını dile getirdi.